Bu Blogda Ara

4 Aralık 2017 Pazartesi

TUZ TÜKETİMİ AÇISINDAN RİSKLİ GRUPTA MISIN?

                                                                                                        Prof. Dr. Hüsrev HATEMİ
                                                                                                        Arş.Gör.Berrak ERGÜDEN
Tuz ile ilgili ilk yazımızda tuzun molekül yapısından ve kullanılma amaçlarından bahsetmiştik. Bu yazımızda ise tuz tüketiminin azaltılması gereken gruplar ve azaltılma yöntemini derledik.
WHO’nun son dönemdeki sodyum alımı ile ilgili önerilerinde sodyum alım değeri günlük olarak 2000 mg(5g/gün tuz)’dır. Birçok ülkede önerilen günlük Na alımı 2400 mg/gün ya da daha az miktardadır.
WHO’nun 2014 yılında hazırladığı rehberde sodyum/tuz tüketimi ile ilgili öneriler şunlardır;
·         Yetişkinlerde kan basıncı ve kardiyovasküler hastalık, inme ve koroner kalp hastalığı riskinin düşürülmesi için sodyum alımının azaltılması önerisi bilimsel kanıtlarla güçlü bir öneri olarak yer almıştır.
·         Çocuklardaki kan basıncının kontrol altına alınması için sodyum alımının azaltılması güçlü bir öneri olarak yer almaktadır.
·         Bu öneriler hipertansiyonlu ya da hipertansiyonu olmayan tüm kişilere uygulanmalı(gebe ve emzikli kadınlar dahil), sadece hastalığı nedeni ile ilaç tedavisi alan hiponatrami ya da akut olarak oluşan ödem, doktor kontrolünde diyete ihtiyaç duyan hastalar(kalp krizi geçiren hastalar ve tip 1 diyabetliler gibi) hariç tutulmalıdır.
Tuz kısıtlaması yapılan gruplar; kalp yetersizliği olan bireyler,  kronik böbrek yetmezliği olan hastalar,  gebe annelerdir. 
En yaygın sodyum kaynakları arasında sofra tuzu, kabartma tozu ve yemek sodası sayılabilir. Günlük tüketilen sodyumun %75 kadarı işlenmiş besinlerden (zeytin, turşu, peynir, salça gibi) alınır.
Peki tuz kısıtlaması yapmanın yolları nelerdir?
·        Taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edilmelidir.
·         Eğer hipertansiyon gibi sağlık probleminiz varsa “tuzsuz” ya da “tuzu azaltılmış” besinleri tercih ediniz.
·         Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı % 15 azaltılabilir. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçilmelidir.
·         Baharatları (nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen) aroma sağlayıcıları tuz yerine tercih edilebilir.
·         Turşu, ketçap, hardal, zeytin, soya sosu, salata sosları vb. tuz içeriği yüksek besinlerden uzak durulmalıdır.

·         Maden suları kaynağına göre farklı miktarlarda çözünmüş halde yapısında; sodyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyum olmak üzere çok sayıda mineral ve doğal gaz içermektedir. Bu nedenle satın aldığınız maden sularının sodyum içeriği etiketinden kontrol edilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mikrobiyota Tiroid Fonksiyonunu Etkiliyor Mu?

                                                                          Prof.Dr.H.Hüsrev HATEMİ, Öğr.Gör.Berrak BAŞTÜRK Sağlıklı bir bağır...