Prof.Dr.H.Hüsrev HATEMİ, Öğr.Gör.Berrak BAŞTÜRK
Sağlıklı bir bağırsak
mikrobiyotası yalnızca bağışıklık sisteminin aktivitesi üzerinde faydalı
etkilere sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda tiroid fonksiyonları için de
faydalıdır. Tiroid ve gastrointestinal sistem hastalıkları yaygın olarak
birlikte seyreder. Hashimoto tiroidi
(HT) ve Graves hastalığı (GD) en yaygın otoimmün tiroid hastalıklardır, genellikle
Çölyak Hastalığı ile birlikte görülür. Durum zarar görmüş bağırsak bariyeri ve
ardından bağırsak geçirgenliğinin artmasıyla antijenlerin daha kolay geçişine ve
bağışıklık sisteminin aktivasyonuna sebep olur. Disbiyozis sadece otoimmün tiroid
hastalıklarında değil aynı zamanda artan sayıda kanserojen ve inflamatuar
bakteri suşunun gözlendiği tiroid karsinomunda bildirilmiştir. Probiyotik
takviyelerinin tiroid hormonlarının fonksiyonları üzerinde faydalı etkiler
gösterdiği belirlenmiştir.
Hipotiroidizm ve
hipertiroidizmde florada Lactobasillusların ve Bifidobakterilerin sayısının genellikle
az olduğu saptanmıştır. Lactobacillus reuteri takviyesinin tiroide fayda
sağladığı; serbest T4, tiroid kütlesi parametrelerine olumlu etkileri
saptanmıştır. Probiyotik ve prebiyotiklerin kombinasyonu olan
sinbiyotiklerin takviyesi TSH, levotiroksin dozu ve yorgunluğu önemli ölçüde
azaltarak ve fT3'ü artırarak hipotiroidizmli hastalar üzerinde faydalı etkiler
göstermektedir. Levotiroksin kullanan hastalarda Lactobasillus ve Bifidobakterilerin
kullanılmasının hormon dalgalanmalarını azaltmada yararlı bir role sahip olduğu
sonucuna varmışlardır
Tiroid hastalarında
sadece probiyotik takviyeleri değil bununla beraber selenyum, çinko, D vitamini
düzeylerinin de kontrol edilip eksiklik durumunda takviyelerin alınması
gerektiği unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder