Bu Blogda Ara

8 Şubat 2018 Perşembe

VİTAMİN D


                                                                                                     Prof.Dr.H.Hüsrev HATEMİ
                                                                                                    Arş.Gör.Berrak ERGÜDEN
Vitamin D, tam olarak bir vitamin değildir. Deri dokusunda D vitamini sentez edebilir. Fakat herkes yeterli miktarda güneş görmediğinden, beslenme yoluyla da alınması gerekebilir. Başlıca işlevi, kalsiyum dengesini ve dokulara dağılımının düzenlenmesini sağlamaktır. D vitamini etkilerinin bir çoğuna hücrelerin çekirdeklerinde bulunan alıcılar (reseptörler) aracılık eder. Nükleer reseptörler adı verilen bu reseptörler, ilgili genlerin etkinliğini düzenler.
Besinsel D vitamini kaynaklarının sayısı oldukça azdır. Başlıcaları yağlı balıklar, yumurta, karaciğer, süt ve tereyağıdır. Katı vejeteryan rejimde olanlar bu bakımdan, az güneş görüyorsa D vitamini eksikliği görülebilir.
Kırmızı et, görünüşte az miktarda D vitamini içerir. Fakat ette hayvansal D vitamini az miktardadır.(Kalsiferol=hayvansal D vitamininin , ergokalsiferol=bitkisel D vitaminin adıdır.)Kırmızı ette kolekalsiferol az olduğu halde, kalsitriol adlı aktif D3 ette fazladır(1,25 dihidroksi kolekalsiferol).
Bitki kaynaklı ergokalsiferole ilk keşfedildiğinde D2 vitamini adı verilmişti. Ergokalsiferol de kalsiferol ile aynı metabolizma basamaklarından geçer ve aynı biyolojik işlevlere sahiptir.
D vitamini işlevine sahip diğer benzerlerine ‘D vitamini vitamerleri’ denir. Normal bir beslenmeden alınan şekli kolekalsiferoldür(Diğer adı calciol).Deri dokusunda ultraviyole ışınları etkisiyle sentez edilen de yine kolekalsiferoldür. Deri dokusu, kan damarlarıyla kendisine ulaşan kolesterolü (7 –dehidrokolekalsiferol) ultraviyole ışını etkisiyle kolekalsiferole dönüştürür.
Vitamin A gibi, D vitamini de başlangıçta saf şekliyle elde edilmediğinden, ağırlık ölçüsü ile ifade edilme yerine, biyolojik etkileri üzerinden ‘ünite’ birimi ile ölçülmüştür. Günümüzde ‘’1 ünite D vitamini=25 nanogram D vitamini, 1 mikrogram D vitamini=40 ünite’’ şeklinde hesaplanmaktadır.Ilıman iklimli ülkelerde, yaz sonunda D vitamini kan düzeyi en yüksek, kış sonunda en düşüktür(güneşsizlik sebebiyle).
Kalsitirole dönüşüm
Kolekalsiferolün iki defa hidroksillenmiş şekli ‘kalsitriol’dür. Kalsitriol =1,25 dihidroksi vitamin D. Bitkisel kaynaklı D vitamini olan ergokalsiferol, iki defa hidroksillenme ile erkalsitriol şekline döner.İlk hidroksillenme karaciğerde olur. Kolekalsiferol böylece 25 OH cholecalsiferol=calcidiol şekline döner. Kalsidiol, vitamin D bağlayıcı globüline bağlanarak kana verilir.
Laboratuvarın kanda ölçtüğü D vitamini, kalsidioldür. Kalsidiol, böbrek dokusundaki ikinci hidroksillenmeyi geçirir. Böylece 1,25 dihidrokolekalsiferol olur. Bu şekil kalsitriol adını alır ve en aktif şekil budur.
Kalsitriol
Kalsitriolün hormona benzer özellikleri vardır. Kalsiyum düzeyi veya kendi düzeyi kanda yükselirse, kalsitriol oluşması azalır. Böyle durumlarda, kalsidiolün ikinci hidroksillenmesi, 1 hidroksilasyon değil 24-hidroksilasyon şeklinde olur.1,25 dihidroksi vitamin D yerine 25,24 dihidroksi vitamin oluşur ki bu da inaktiftir. Metabolik etkisi yoktur.
Kanda kalsiyum azalırsa paratiroid hormonu salgılanması artar.PTH(paratiroid hormon) böbrekte kalsidiolü ikinci defa hidroksilleyen calcidiol 1- hydroxylase enzimi aktifleşir, kalsitriol oluşumu artmış olur. Kanda kalsitriol ve kalsiyum artarsa , PTH salgısı azalır.
Kalsiyum iyonlarının kanda artması kalsidiol 1-hidroksilaz enzim aktivitesini azaltır. Plazma fosfat düzeyi ile kalsitriol arasında ters orantı görülür. Düşük fosfatlı diyetle beslenenlerde kalsitriol artar.

1 yorum:

  1. Hüsrev Hatemi hocama nasıl ulaşabilirim? Mail adresi lütfeder misiniz?

    YanıtlaSil

Mikrobiyota Tiroid Fonksiyonunu Etkiliyor Mu?

                                                                          Prof.Dr.H.Hüsrev HATEMİ, Öğr.Gör.Berrak BAŞTÜRK Sağlıklı bir bağır...